9 Ocak 2010 Cumartesi

cansıkıcılık

hayatım felaket cansıkıcı.yani tamam yolunda gidiyor sayılan bi okulum ve arada çıkıp biraz muhabbet edip iki bira içebileceğim bir sevgilim de var ama.nedense kızların sevgili edinmesinin hayati bir problem olduğunu ve bunu hallettikten sonra geriye gül bahçeleri ve kelebekler kaldığı sanılır.kedimin bile ihtiyaçları bu kadar basit değilken nasıl bi lanet olası görüş bu, anlamak mümkün değil.dışarı çıkıp belki biraz alışveriş yapsam daha iyi hissederim diyorum ama bu düşünce de felaket keyfimi kaçırıyor.öncelikle zaten ne giydiğim ettiğim kimin umrunda ki.sadece kendim için giyinirim falan söylemesi kabul edilebilir bir yalan ama yani felaket yapmacık falan hep.Kimse kendi için giyinmez sadece.birileri takdir etmiycekse yapılması falan tamamen anlamsız şeylerden biridir bu.Tabi soğuk havada kalın giyinmekten falan bahsetmiyorum.cafcaflı görüntü için giyinmek kastettiğim.ıssız bir adaya gidiyorsunuz yani örneğin tasarımcı işi parçalar falan giyeyim demezsiniz.diyen varsa da 'marka olmayan tuvalete bile nazik popomu deydiremem' tiplerindendir.o tipleri de korkunç cansıkıcı bulurum zaten.sokakta bir dolu dilenciler falan varken kedilerine pırlantalı tasma alan insanlar keyfimi kaçırıyor.

2 Aralık 2009 Çarşamba


ben bir kelebek avcısıyım.Kendi çekilmez hayatımı katlanılır kılma yolum o masum küçükleri iğnelere geçirmek.Çarmıhları bana olan arzudur.koleksiyonum, bir sanat eseri, bir çerçeve içinde iğnelere geçirilmiş kuru kelebekler.
kimse bunu size söylemeyecektir.sormanın anlamı bu yüzden yok.merhaba tavşan, bugünün menüsü sensin demez aklıbaşında avcılar, hiç mi çizgifilm izlemediniz?

24 Kasım 2009 Salı

Doktor Paris Hilton'dan Tavsiyeler.


Delicesine para harcama,sokaktaki satıcının oyuncak abuk subuk hayvan sesi çıkaran org kılıklı oyuncağından tut, eskicideki tenis raketine herşeyi alma isteği, tamam.
Daha önce de okumuş olduğum karikatürlere, birinin yazdığı bir cümleye, kedinin yuvarlanışına kontrolsüzce gülmek, kendini tutamamak, kıkırdayarak dolanmak,tamam.
Herşeyi yapabileceğine inanmak, şuna başlayayım bunu da öğreneyim, rubik küpünü en kısa sürede çözmek için gerekli algoritmaları ezberleyeyimden dünyadaki bütün çizgiromanları okumaya kadar,tamam.
Midede sürekli bir ateş topuyla gezmek, kıpırdamak kıpırdanmak konsantre olamamak arada havada süzülmek, tamam.
Stres altındayken genelde depresyon tetiklenmez miydi kuzum, bu ne manik haller?
Düzensiz geçen ve uyku düzenimi darmadağın eden 3-5 günlük ilaçları aksatmanın şu vize döneminde bana yaptığı bu hipersonik şaka evrenin benimle olan işinin bitmediğine bir işaret adeta.Doktor doktor evde mi üç odalı yerde mi;D

13 Kasım 2009 Cuma

Sarkık popolu erkeklerin gece kaçamağı


Orta yaş bunalımına merdiven dayamış ve elinde gerçekten istemediği bir mevki ya da ünvan ya da parayla kalakalmış bu zavallı adamlar, tek ve basit tek bir tatmine sahiptirler, o da cinselliktir.Onlara göre insanların davranışlarını eğilimlerini ilişkilerini düşüncelerini yönlendiren tek şey de, geldikleri noktada ellerinde kalan tek renkli dünya ve hayatlarını ele geçirmiş bu kavramdan başkası değildir.Kendi hayatlarında başka dikkate değer bir şey kalmamasını nihai doğru olarak algılarlar.Size, yaşadıkça göreceğinizi ve sizin de aynı şekilde düşüneceğinizi söylerler, biraz yukardan bakarak.Siz ise aklınızdan umarım bu yaşa geldiğimde hayatıma anlam katan tek faaliyet bu olmaz ve hatta öyle olsa bile en azından bu acıklı durumu tek doğru sanmam diye düşünürsünüz.Bu zavallı adamlar, eşleri evde beklerken kendi eşlerinden belki çok daha çirkin belki çok daha aptal kadınlarla, sırf hala birşeyleri elde edebileceğini görmek için, birlikte olurlar.Yüzük her zaman parmaklarını sıkıyordur.Yanlarındaki kadın her zaman yasak aşkın heycanıyla hafif utangaçtır.Bu adamlar her zaman vaaz vermeye meğilli ve aptaldır.Entellektüelse Freud dan değilse hayvanların hayatlarından alıntılar yapar, ama sonuçta ne fark eder, hayatınızdaki tek tatminin güdüsel ve hayvani bir tatmin olması bir şey ve bunun tecrübeyle gelinebilecek tek ve nihai nokta olduğunu düşünmek de bir başka şey ve her ikisi de yeterince aptalca.Yataktaki becerinizle övündüğünüzde biliyoruz ki, bu hala genç olmaya ve belki de farklı tercihler yapabilmeye duyduğunuz umudun zayıf çığlıkları.Ki, gerçekten, yatakta 10 kaplan gücünde de olsanız neden umrumuzda olsun ki?:D

27 Ekim 2009 Salı

Yanlış ağaca havlamak.

Onun sizinle aynı pislikte yuvarlanan köpeklerden biri olmadığını fark edersiniz.Yanlış ağaca havlıyorsunuzdur, aslında hangi ağaca havladığınızdan bağımsız olarak-ki doğru olanı zaten mümkün değil- havlamakta olduğunuz gerçeği araya bir mesafe koyar.Hayvenseverlik güzel, ama yeterli değil, cevap erotik zoofili.

25 Ekim 2009 Pazar

a life less ordinary.

Bir uzaylıyla tanıştım.Aslında yeni tanışmış sayılmam ancak bir uzaylının gerçekten uzaylı olduğunun farkına varana dek, onu tam anlamıyla tanımış sayılmazsınız zaten.Bizden pek farklı değil, henüz inceleme fırsatım olmasa da karbon temelli bir canlı türü olduğunu tahmin ediyorum.Hayatta kalma yetenekleri gelişmiş, entellektüel seviyesi insan toplumunun davranış ve eğilimlerini mükemmel derecede kavramasına yeter düzeyde, idealizmi anlıyor ve yeşil değil ya da antenleri yok.Şüphelerim aslında ilk olarak görünüşündeki detaylarla başladı, bütün detayları mümkün olduğunca ortalamaya uygun olması için uğraşılmış gibi de olsa bazı noktalarda ister istemez bu abartılı çabanın kapatamayacağı yabancılıklar görünüyordu.Burun,göz surat orantısı, tek tek parçalar olarak gayet ortalama ve uygunken, farklı resimlerden kesilmiş gibi bir bütünlük oluşturmaktan kaçınıyor ve insanın aklını karıştırıyor.Bunun yanı sıra, saç kesimi, duruş ve ses tonu gibi değiştirilebilir ayrıntılarını, mümkün olduğunca dikkat çekmeyecek ölçülerde tutuyor.Bu aşırı ortalama, normal ve sıradan olma kaygısı, insan davranışına bariz bir şekilde aykırıyken kendisinin uzaylı olduğunu bunca uzun süre saklayabilmesi şaşırtıcı.İnsanlar kendilerini fazlasıyla insan toplumunun geri kalanına benzer, sıradan ve ortalama bulduğu için, detaylarında kendine özgülük yakalama eğilimindedir.Özellikle sözkonusu alan değiştirilebilir detaylarsa, kendine ait bir renk, bir nota bir duruş şekli arayışı, insanın sıradanlıktan kaçma eğiliminin doğal bir sonucudur.
Bütün belirtiler göz önüne alınırsa, bu pek sıradan görünen genç adamın bir uzaylı olduğu kuşkusuzdur, kendisiyle insan doğası/davranışı ve ideal toplum ütopyaları üzerinde yaptığımız söyleşilerde, bu konuda yazılmış kaynaklardan haberdar olduğu ancak yapıcı yorumlar yapmaktan kaçınarak dinlemeyi tercih ettiği gözlenmiştir.Sonuç olarak, en nihayetinde bu insan görünüşünü başarılı denebilecek şekilde taklit etmeyi başaran uzaylıyla tanıştım.Dünya üzerinde tahmin ettiğimden daha fazla dünya dışı canlı olabilir, şimdi anlıyorum.

18 Ekim 2009 Pazar

Alice meets kitten.


Şimdi, şöyle oluyor.İnternetten binlerce kedi evlat edindirme ilanına baktıktan sonra, bir tanesini beyeniyorsunuz.İlandaki telefon numarasını aradığınızda sizinle konuşan 60 yaş üstü teyze sesi herşeyi açıklıyor.Kedili deli kadının yuvasının adresini küçük bir kağıda not ediyorsunuz.Siyah beyaz kedi mi?ay ben ona pandiş diyoruum.gününüzü bundan iyi anlatan cümle olamaz.Petshoptan kedi taşıma sepetinizi alıp kendinizi bilinmeze doğru yollara atıyorsunuz.1 saatin sonunda o sokaktasınız, köşedeki pastane, giderek yoğunlaşan kedi popülasyonu sizi bir apartmanın bahçesine yönlendiriyor.Zili çaldınız, merdivenleri çıktınız.Şimdi hoşgeldiniz!Kapıyı uzun geceliğinin üzerine yelek geçirmiş bir nur yüzlü hafif çatlak kadın açıyor, içerde miyavlamanın her tonunu ve her şeklini duyabilirsiniz.Evsahibiniz sizi salona davet ediyor, çeşitli ebatlarda-yani gerçekten tuzluk boyundan çizme boyuna- kediler sizi karşılıyor.Salonun dekorasyonunda kedi tırmanma ve tırmalama tahtaları mama kapları ve küçük kediler için kum kabı hakim.Hiçbir kedinin kuyruğuna basmamaya özen göstererek kendinizi salondaki tek koltuğun üzerine bırakıyorsunuz.etrafta hiç görmediğiniz renk cümbüşü koşan mırıldayan renk renk şekil şekil bol tüylü az tüylü kediler.omzunuzun üstünde beyendiğiniz pandişin halsiz bir şekilde uyukladığını görüyorsunuz, gözünden biraz yaş akıyor, hasta heralde diyorsunuz, kedili kadın açıklıyor.Pandiş iyileşene kadar onu almanız mümkün değil, ama etraftaki kedişlerden kalbinizi çelen de mevcut.Sonra komşusu olan veterinerde bir siah beyaz kedi daha olduğunu isterseniz onu görebileceğinizi söylüyor.Siz de bakalım diyorsunuz, ve o fincan boylu, burnu benekli boynunda beyaz kolyesi olan dünya güzeliyle karşılaşıyorsunuz.Bu zeytin gözlü sizin kaderiniz.Kedili teyzeye hoşçakal derken sepetinizde kediniz miyavlıyor, eve gidiyoruz kediş!